Voleybolcularda Farklı Isınma Protokollerinin Patlayıcı Kuvvet Üzerine Etkileri
(Effects of Different Warm-up Protocols on Explosive Force in Volleyball Players )

Author : Safa İlkin MERİÇLİ  , Murat TUTAR  
Type : Araştırma Makalesi
Printing Year : 2024
Number : 11-1
Page : 1-11
Doi : http://dx.doi.org/10.33468/sbsebd.361
    


Summary

Voleybol, içerdiği dikey sıçrama, ileriye sıçrama ve baş üstü top fırlatma gibi patlayıcı kuvvet hareket paternlerini temel alan bir spor branşıdır. Bu araştırma kadın voleybolcularda inhibisyon ve mobilizasyon tekniklerinin patlayıcı kuvvet çıktıları üzerine etkilerini belirlemeyi amaçlamıştır. Çalışmaya İstanbuldaki bir voleybol takımının 18-27 yaş aralığındaki 13 kadın sporcusu gönüllü olarak katılmıştır. Gönüllüler randomize olarak belirlenmiş ve Foam Roller Grubu (FRG, n=7) ve Aktivasyon Grubu (AG, n=6) olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Sporculara uygulanan hareketler hem FRG hemde AG’de voleybolda sürekli kullanılan kas grupları dikkate alınarak seçilmiştir. Foam roller grubu, tek set ve 30 saniyeden oluşan, yumuşak silindir köpük ile gastrocinemius, biceps femoris, TFL (band), Priformis ve latissimus dorsi kas gruplarına yönelik doku uygulanması yapmıştır. Aktivasyon grubu ise; 2 set 20 saniye süren, 4 hareketten oluşan mini band abdüksiyon, swiss ball prone cobra, swsiss ball lying leg ektensiyon, mini band tibialis pull hareketlerini uygulamıştır. Tüm sporculara çalışmadan bir gün önce ölçüm olarak dikey sıçrama (DS), ileriye sıçrama (İS) ve baş üstü top fırlatma (BF) uygulanmıştır.  Her iki grup için de FRG ve AG çalışmaları tamamlandıktan sonra patlayıcı kuvvet çıktıları üzerindeki etkilerini belirleyebilmek için ön testte uygulanan DS, İS ve BF tekrar uygulanarak ölçümler kaydedilmiştir. Çalışmanın istatistiksel analizi SPSS 25.0 programı ile yapılmış anlamlı farklılık bulunamamıştır (DS 0.086; İS 0.886; BF 0.174). Fakat İS testinde FRG’de ön-son test ölçümünde ise istatistiksel olarak negatif sonuç bulunmuştur FRG (ön 2,12 ± 0,16; son 1,99 ± 0,14). Sonuç olarak sportif performans öncesi kısa süreli FR ve aktivasyon uygulamalarının yapılmasında herhangi bir sakınca görülmemekle birlikte, sakatlık risklerinin minimalize edilebilmesi için yapılması sonucuna varılabilir.



Keywords

Patlayıcı kuvvet, inhibisyon, mobilizasyon, voleybol



Abstract

Volleyball is a sport that involves dynamic movements characterized by explosive force, including vertical jumping, forward jumping, and overhead ball throwing. The objective of this study was to investigate the impact of inhibition and mobilization techniques on explosive force outputs in female volleyball players. A total of 13 female volunteer athletes, aged between 18 and 27, from a volleyball team in Istanbul, were included in the study. The volunteers were assigned randomly and divided into two groups: the Foam Roller Group (FRG) with a sample size of 7, and the Activation Group (AG) with a sample size of 6. The selection of movements applied to the athletes was based on the muscle groups that are consistently utilized in both indoor and beach volleyball. The foam roller group applied soft cylindrical foam for 30 seconds to the gastrocnemius, biceps femoris, TFL (band), piriformis, and latissimus dorsi muscle groups. The activation group performs two sets of mini band abductions, which consist of four movements lasting 20 seconds each. Additionally, they do swiss ball prone cobra, swiss ball lying leg extensions, and mini band tibialis pull movements. Prior to training, all athletes underwent measurements for vertical jump (VJ), forward jump (FJ), and overhead ball throwing (BT).  Once the FRG (Force-Recruitment Gain) and AG (Activation Gain) studies were finished for both groups, the measurements were recorded by repeating the Vertical Jump (VJ), Force Jump (FJ), and Ballistic Throw (BT) tests. This was done to assess how these tests influenced the explosive force outputs. The statistical analysis of the study using the SPSS 25.0 program did not find any notable difference (DS 0.086; IS 0.886; BF 0.174). However, in the FJ test, the FRG showed a statistically significant decrease in the pre-post-test measurement, with values of 2.12 ± 0.16 before the test and 1.99 ± 0.14 after the test. Consequently, while there is no detriment in engaging in short-term FR (flexibility and mobility) and activation exercises prior to sports performance, it can be inferred that these practices are carried out in order to mitigate the likelihood of injury.



Keywords

Explosive strength, inhibition, mobilisation, volleyball